Ali Raşit Karakılıç “Siz Hangi Portrede Saklı Kaldınız?” sergisi ile 26 Aralık Cumartesi günü m1886 sanat projeleri’nde.

“Dönüşüm / Transformation” sergilerinde de hurdalıklarda, eskicilerde yakaladığı ‘anları’ tuvale ve tuvalden başka pek çok farklı zemine aktarıyor, bunları kesip biçerek tekrar tekrar dönüştürüyor ve yepyeni bir bütün oluşturuyordu. Tüm bunları yaparken de yapı bozumcu bir anlayışla öze kavuştuğunu, ‘sıradan’ anları yapıtlarına taşısa da rastlantısal olana mesafeli durduğunu söylemek mümkün. Oysa bu yeni işleriyle Karakılıç, yepyeni bir hikaye anlatmaya başladığını, hikayesini anlatabilmek için ‘tüm’den gelen her veriye açık olduğunu gösteriyor.
Yeni işlerinin temel malzemesi olan klima radyatörleri de böylesi bir berrak zihnin algısı sayesinde giriyor Karakılıç’ ın bu dönemine.
Anadolu’nun ana tanrıça kültünden ikonalara, Göbeklitepe’ nin sırları ve muhteşemlikle bezeli öyküsüne göz kırpan bir sergiyle karşı karşıyayız. Farklı formlardaki bu yeni yapıtlarının fark edilmeyi bekleyen detaylarında malzemenin kendine ait dilini, öyküsünü bir an bile yadsımıyor sanatçı. Tam aksine bu dili kendisininkiyle bütünleştirerek üslubunu ve anlatımını kuvvetlendirirken izleyicisiyle bunu paylaşmakta bir an için bile tereddüt etmiyor. Sanatçı, bu dünyanın halet-i ruhiyesini dışlamadan, inadına umutla; suretleri, duyguları, bütün bunlara tanıklık edenleri ve bu suretlerin etrafındaki fısıltıları işliyor hurda klima radyatörlerine. İncecik levhaları ışığın dokunuşunu hesaplayarak kıvırıyor, eğip büküyor. Bu bükülmelerle yeniden hayatın tarifini yapıyor. Dünyanın anlam çoğulluğuna en kişisel, en mahrem, en özverili dokunuşlarıyla katkıda bulunuyor. Bu yapıtlarda usta desen anlayışı ve ışık bilgisiyle birlikte bir zanaatkâr yan var. Sanatçı malzemesini çok iyi tanıyor ve ‘dinliyor’. Çevresindeki gündelik hayatı yakından inceliyor, sonra gördüklerini alegori ve mitos malzemesi olarak kullanıyor. Seçtiği sıra dışı malzeme sadece formuyla sanatçının diline katkıda bulunmuyor aynı zamanda gerçek işlevi de sanat diline, biçime ve öze sessizce sızıyor.
Sanatçının betimlediği portrelerin farklı duyguları ve içlerindeki tarifsiz enerji, kanallar arasında gezinerek ‘soğuyor’. Bu zamanının tanığı suretler bir bakışta demir parmaklıklar ardında tutsak, bir bakışta parmaklıklarını ardında bırakıp izleyicisinin yanı başında dikiliveriyor. ‘Portre’, kelimenin kökeni itibariyle ‘yeniden üretmek’ demek. Sanatçının deyişiyle, “Geçmiş, yaşanmışlık ve anıların toplandığı büyük bir yüzey”. Karakılıç’ ın ruh haritalarını çıkardığı işleri buradan bakınca tam yerinde, tam zamanında, tam da yerli yerinde.

Zeynep Şanlıer Tansuğ, Aralık-2015

Siz Hangi Portrede Saklı Kaldınız? 26 Aralık 2015 – 24 Ocak 2015 tarihleri arasında, m1886 Sanat Projeleri’nde izlenebilir.