Alaçatı’nın ilk sanat galeri olan GALERİ ALAÇATI bu yaza kapılarını Ankaralı sanatçıların “Rastlantı Sergisi” ile açtı.
Farklı disiplinleri bir araya getiren sergi de Azimet Karaman’ın figüratif ahşap heykelleri, Fuat Durmuş’un seramik çalışmaları ve Kadir Öztoprak’ın uyuyanların rüyaları isimli masalımsı resimleri yer alıyor.1 temmuzda açılan sergi Alaçatılı ve İzmirli sanatseverler tarafından beğeniyle karşılandı. 3 sanatçının plastik sanatlar alanındaki özgün toplam 50 den fazla eseri 15 temmuz tarihine kadar GALERİ ALAÇATI’da görülebilir. Alaçatı’da her zaman görme fırsatı bulunamayacak birbirinden güzel ve orijinal eserlerin bulunduğu bu sergiyi kaçırmamanızı öneririz.
Azimet Karaman 1963, Erzincan, Kemah doğumlu. 1988’de Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Seramik – Cam Anasanat Dalı Bölümünü bitirdi. 1988-1989 Paşabahçe Cam Fabrikası’nda, cam üzerine negatif rölyef çalışmaları yaptı. 1995 Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü’nde öğretmenlik sertifikası formasyon eğitimi aldı.
Yurtiçinde 75 ‘e yakın karma ve grup sergilerine, yurtdışında ise Fransa, Almanya ve Belçika’ da Anadolu Sanatçılar Derneği tarafından organize edilen grup sergilerine katıldı. Sanatçının yurtiçinde çeşitli şehirlerde kolektif çalıştığı 4 adet açık alan heykel uygulaması bulunmaktadır.
Halen Gazi Üniversitesi, Resim-Heykel Müzesi Müdürlüğü’nün yanı sıra, Gazi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü, Resim-İş Eğitimi Anabilin Dalı’nda Öğretim Elemanı olarak görev yapmaktadır.
Kadir Öztoprak 1976 Ankara doğumlu, ilk ve orta öğrenimini Ankara’da tamamladı. 1998 yılında Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü’nü kazandı ve 2002 yılında resim ana sanat dalından mezun oldu.
Uyuyanlar ve Rüyaları: 2012
Kadir ÖZTOPRAK, sanatsal çalışmalarında yaşamın ve izlerinin getirdiği bir alt yapı ile kendi ve çevresiyle ilgili yaşanmışlıkları (nı), içsel çalkantılarını imge ve biraz da romantizm kokan rengin ve lekenin gücü ile şiirsel bir dille aktarmaktadır. Ayrıca; Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndaki görevi gereği yer aldığı müze teşhir tanzim çalışmalarında gördüğü, dokunduğu etnografik ve arkeolojik eserlerin biçim, renk, motif bakımından yansımalarını resimlerinin bir köşesinde, figürlerinde ya da fonunda görmek mümkündür. Bu bağlamda yaptığı son dönem çalışmaları “Uyuyanlar ve Rüyaları” adını verdiği birbirini tamamlayan iki seriden oluşmaktadır. Bu uzun soluklu serinin serüveni Grillpazer’in “Biz uyuyunca rüyalar uyanırlar” sözü ile başlar. “Uyuyanlar” konusuna yaklaşımında, insan yaşamının üçte birini geçirdiği uyku hallerine, bağımsız bir gözle tanıklık söz konusudur.
“Uyku”, soyut dünyanın gerçekliğine açılan kapısının anahtarı olarak, tuvallerindeki kurgunun temeli olmuştur.
“Rüyalar” da ise insanın somut dünyada bastırdığı duyguları ve düşünceleri ile yüzleştiği anlar imgelenmiştir. Bu anlar (duygular ve düşünceler) betimlenen çerçeve içinde o kadar müdahalesiz bir şekilde vuku bulmuştur ki izleyende masalsı bir his uyandırmaktır.