Platform A, Salim Başyiğit’in “Sıcak Bir Düş Almalıyım” isimli kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. 20 Ekim Cumartesi günü saat 18:00’da gerçekleştireceğimiz açılış kokteyline tüm sanatseverleri bekliyor.

Salim Başyiğit,

1980 yılında Kütahya – Simav’da doğdu. 1997 yılında Kütahya Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’nden, 2004 yılında Denizli Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim İş Öğretmenliği’nden mezun oldu. 1997 yılından itibaren 16 kişisel sergi açtı ve pek çok karma sergide yer aldı. Yurt içi ve yurt dışında çeşitli etkinliklere katıldı.
Çalışmalarını halen Uşak ve İstanbul’da sürdürmektedir.Salim Başyiğit’i çoğu akademik ressamdan ayıran da, yaptıklarını incecik bir çizgide sahicileştirip, aynı zamanda bir anlam soyutlamasına taşıyan da bu tutumu. Tam da burada beliren yapmanın, göstermenin, yaşamdan kopup yeniden kendisine ait bir yaşam kurması ve yeniden inşası tavrıdır. Bu aynı zamanda yaygın akademik resmin yaşamdan kopukluğuna yönelik yeni bir itiraz ve çözümdür bir bakıma. Tıpkı müzikteki ‘new age’ tarzında olduğu gibi bu tutuma ‘yeni akademist’ bir tavır bile denilebilir aslında.

Ne var ki böylesi bir tanımlama tehlikelidir aynı zamanda. Çünkü bu yapılanın her yöne evirilebilecek engin yaratma özgürlüğünü sımsıkı sarılıp dondurabilir çoğu zaman…

Görülen o ki, bilinçli bilinçsiz sürekli salınıp durulan, sanıldığından çok daha daracık bir yolda Başyiğit, salt kendine ait özgün bir yol/dünya kurmaya yönelik bir inat ve tavırla ilerliyor. Sona gelindiğinde ya da hedefe ulaşıldığında rahatlıkla savrulup gidilebilecek bir noktada dağılmaktan da çekinmiyor, korkmuyor. Ne kadar savrulursa, bir sonraki süreçlerde bir o kadar da toparlanıp yeniden yeniden ve sabırla yürümeye başlayabileceğinin fakında.

Salim, genç, hırslı, inatçı, kendini adamış bir sanatçı…
Anadolu’dan kalkıp gelmiş bu ülkenin en büyük, en derin, en kültürel ve yaşamsal kaosu İstanbul’da yerleşmeyi göze alarak riske girebilmiş sabırlı bir tavra sahip. Çok okuyor… Çok hayal tasarlıyor… Çok hayal ve umut kırıklığı yaşıyor kesin… Öyle olunca da ister istemez çok eksiklikler, olmamışlıklar, olamayacaklar hissediyor…

Çok karşılığını bulamamışlıklar yaşıyor. Tıpkı resimlerindeki figür kızlar gibi… Ya da figürlerindeki kız imgelerinde açığa vurduğu gibi… Alttan gelen, balıklamasına gelen, cesaretle gelen… Yaşam ve iddia yüklü gelen… Alabildiğine sahici fakat bir o kadar da romantik, hülyalı ve hüzünlü…

Bu onu, önünde sonunda hayalini geçirdiği yere ulaştıracaktır kanısındayım.

Ekrem Kahraman
26 Ocak 2014, İstanbul

Platform A Sanat Galerisi Taurus AVM Asma Kat