Cihangir Aşurov Minyatür Sergisi “İREM”
Açılış:21 Nisan 2017 Cuma Saat:19.00
Sergi Süresi: 21 Nisan – 03 Mayıs 2017
Yer: Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi
Küratör: Mehmet Lütfi ŞEN
Gelecek İçin Geçmişin Kısayolu
Günümüzün insanıyla buluşacak bir minyatür var mıdır? Minyatür çağdaş dünyanın sanatı olabilir mi? Cevabımız olumluysa günümüz minyatür sanatçısı nasıl bir eğitim almalıdır? Kadim dönemi nasıl kavramalı, bu birikimi çağdaş dünyada yaratıcılığına nasıl taşımalıdır? Bunlar ve daha birçok soru yıllar önce benim küratörlüğümde gerçekleşen uluslararası bir minyatür sergisinin bence gerçekleşemeyen kolokyum etkinliğinde tarafımdan dile getirilmişti. Gerçekleşemeyen diyorum çünkü davetli kültür sanat insanları bir kolokyum tartışması yerine bana ve organizasyona teşekkür konuşmaları yapmakla yetindiler. Farklı ülkelerden seçkin kolokyum davetlilerini saymayacağım ancak o zaman hayatta olan Üstat Ali Alparslan Hocamızın yapılamayan kolokyum sonrası beni yüreklendirerek, bütün sorduğum soruların tartışılması gerektiğine inandığını söylemesini saygıyla anmakla yetineceğim.
Elbette özel davetlilerin huzurunda 14 yıl önceki kolokyumda minyatür üzerine sorduğum bir çok sorunun kendimce cevaplarını konunun tartışılabildiği ortamlarda yıllarca dile getirdim. Rahmetli hocam Nusret Çolpan’la birlikte gerçekleştirdiğimiz Avrupa’dan Asya’ya ve ülkemizde gerçekleşen sergilerini örnek gösterdim. Sevgili Nusret abinin Üstat Matrakçı Nasuh’u örnekleyerek kadim gelenekle kurduğu ilişkiyi ve günümüz insanını bir görüşte yakalayan çağdaş yaratıcılığının altını çizdim. 14 yıl sonra geldiğimiz yerin beklediğimiz yer olmadığını itiraf etmek zorundayım. Bu arada gerek Nusret Çolpan’ın öğrencileri gerek kendince özgün çalışmalara imza atan başka ekollerdeki sanatçılarımızın artan gayretlerini takdirle anıyorum.
Şu anda elinizde tuttuğunuz katalogun ya da eserlerini izlediğiniz sergi projesinin yukarıdaki girizgahla yakından ilgisi var. Yıllar önce Buharalı dostumuz Cihangir Aşurov İstanbul’a geldiğinde, sevgili Bekir Soysal ve sevgili Gülçin Anmaç’la birlikte bir araya gelmiştik. Ben ilk kez Aşurov’un eserlerini gördüğümde bir neoklasikle karşılaşmış olduğumu düşündüm. O, mercekle izlenebilen minyatürleriyle, kadim Buharalı üstatların tadıyla çağdaş dünyayı buluşturuyordu. Öyle ki Cihangir Aşurov günümüzde minyatür üzerine çalışanlar için eski zamanların üstatlarıyla yüzleşmenin adeta kısayolu olabilir. 2003 yılındaki uluslararası minyatür kataloğundaki sunumda “önemli olan tarihteki zenginliklerimizi yâd etmek değil, bu değerleri yenileyerek çağa, insanlığa ve medeniyete yeniden kazandırmaktır” yazmışım. İşte kadim olanı, yaşayan bir klasik olan Cihangir’in eserleriyle keşfetmek çok daha mümkün olacaktır diye düşünüyorum.
Bir küratör yazısın sınırlarını aşmamak için yazımı burada bitiriyorum. Tasarımı yorumu tekniği ve gördüğümüz perspektifi yadsıyıp ve görünen üstü kendi perspektifini yaratan minyatürün sihirli dünyasıyla sizi baş başa bırakırken, bu sergi için uzan zamanlar çalıştığımız dostum Cihangir Aşurov’a, yetkin kritik yazısı için Hattat A. Sabri Mandıracı’ya ve projenin bütün imkanlarını sağlayan Zeytinburnu Belediye Başkanı Sayın Murat Aydın’a ve emeği geçen dostlarıma gönülden teşekkür ediyorum.
Mehmet Lütfi Şen