Platform A Sanat Galerisi, Nilay Kan Büyükişliyen ve Zahit Büyükişliyen’in birlikte yer alacakları “Yaşamı Paylaşma” isimli Resim ve Heykel Sergisi’ne ev sahipliği yapıyor. 12 Aralık saat 18.00’da başlayacak sergimizin açılış kokteylinde sizleri aramızda görmekten mutluluk duyacağız…

NİLAY KAN BÜYÜKİŞLİYEN – ÇİZGİNİN FORMLA DANSI
Nilay Kan Büyükişliyen’in figürlerindeki çizgiyi takip ediyorum. Kararlı, kesintisiz beden boyunca ilerleyen bir çizgi. Bu çizgi heykelin boşluk içinde kapladığı hacmin de çerçevesi aynı zamanda. Ellere ulaşamayan kesik kollar, kimliksiz suretler ama çoğunlukla dimdik duran bedenler. Yan yana kadın erkek bedenleri, kimi zaman bir aile bazen yalnız bir kadın, müziğin ritmiyle kıvrılan bir dansçı…
Nilay Kan Büyükişliyen’in bedenleri, bronz heykel olmalarını unutturan bir öykü ile boşlukta izi bırakırlar. Anlattıkları öykü, yaşamın içinde var olan savrulma anlarına teyellenmiştir. Ne ki kadın ve erkeğin bazen sırt sırta bazen yan yana kimi zamansa birbirlerine yaslanmış halleri bu savrulma anlarının, dinginliğe kavuşma isteğini çağırır. İkili ya da tek heykellerdeki oran-orantı ve denge, öykünün hatırlattığı dinginliğin biçimsel ifadesidi
NAZLI PEKTAŞ

ZAHİT BÜYÜKİŞLİYEN – TİYATRO SAHNESİ OLARAK TUVAL: GÖKYÜZÜ VE YERYÜZÜ ARASINDA RESİM
Zahit Büyükişliyen’in resimlerini izlerken, yazılarımda sıklıkla başvurduğum Fransız felsefeci M. Merleau-Ponty’nin; “Göz dünyayı görür ve dünyada tablo olmak için eksik olanı ve tabloda kendisi olmak için eksik olanı ve palette tablonun beklediği rengi ve bitirildiğinde, bütün bu eksikliklere yanıt veren tabloyu görür…”[1] sözlerini hatırlarım. Zira gördüklerim, rastlantıya yer bırakmayan bir kararlılığın ve duyumsamanın yaratım sürecindeki yalın kesişmesidir. Renk, çizgi ve boşluk birbirlerine attıkları ilmekler vasıtasıyla her defasında gökyüzünden yeryüzüne uzanan mekan ve zamanda “o” an’ın görüntüsü olurlar. Resim artık sanatçının gözünde olan bitenin dokusudur.

Tuval bu dokunun kurulu olduğu devingen bir sahnedir Büyükişliyen için. Öteden beri Zahit Büyükişliyen’in tiyatro tutkusu ve bu alanda gerçekleştirdikleri bilinir. Bu sergi için kendisiyle yaptığım söyleşide; “ Benim resimlerinde boşluk çok önemli bir yer kaplar, tiyatro yönettiğim zamanlarda da sahneyi resim gibi düşünürdüm.” demiş ve eklemişti: “Resimde de tıpkı tiyatro sahnesinde olduğu gibi boşluk çok önemlidir. Çünkü tuvale yerleştirdikleriniz bu boşluk sayesinde hareket edebilir.